Atina şehri yeni kurulurken, şehrin tanrısının kim olacağına karar vermek için bütün Olimpos tanrıları bir araya gelirler. Çeşitli yarışmalar sonrasında Poseidon ile Athena karşı karşıya kalır. Şehre en büyük hediyeyi verecek olanın şehrin tanrısı olacağı açıklanır. İlk olarak Poseidon öne çıkar. Üç başlı mızrağını yere vurur ve yer yarılarak bir at ortaya çıkar. Poseidon atı herkese göstererek “Bu evcil bir attır, insanı yorulmadan istediği her yere götürür, onun yüklerini taşır.” der. Bütün tanrılar büyülenmiştir bu hayvan karşısında. Athena ise gülümser ve ünlü mızrağını yere saplar. Mızrağın saplandığı yerden bir filiz çıkar ve büyüyerek çok güzel bir zeytin ağacı olur. “Bu da zeytin ağacıdır. Meyvesi olan zeytinin saymakla bitmeyen özellikleri vardır. Zeytini insanlar yiyebilirler, yemeklerine katabilirler. Yağını yapıp, yakarlar, geceleri aydınlatırlar. Yemeklere dökerler, çok güzel lezzetler elde ederler. Aynı zamanda bozulmaz, ve bozulmasını istemedikleri yiyecekleri saklarlar. Ve böyle faydaları daha da sayılabilir.” der zeki tanrıça. Bütün tanrılar bakakalmıştır bu ağaca. Hepsi tebrik eder Athena‘yı, artık şehir ona aittir. Şehrin ismine de Atina denecektir bundan sonra.
Atina, Yunanistan’ın başkenti olmakla birlikte 4 milyona yaklaşan nüfusuyla en kalabalık şehri. Oldukça modern ve kozmopolit bir şehir olan Atina günün her saati canlı. Kış ayları kar yağışsız geçse de soğuk, yaz ayları ise kuru bir sıcak hakim. Şehri dolaşmak için en uygun zaman bahar ayları. Atina’ya İstanbul’dan THY, Pegasus, Olympic ve Agean Havayolları ile yaklaşık 1,5 saatlik uçuşla, yolcu otobüsleri ya da kendi özel aracınızla 12 ila 15 saat süren bir kara yolculuğu ile ulaşabilirsiniz. Meşhur Yunan adalarına ulaşım ise Atina’ya birkaç km mesafede bulunan ünlü Pire Limanı’ndan kalkan feribotlarla ya da havayoluyla sağlanıyor.
Atina havaalanından şehir merkezine ulaşmak için farklı alternatifler var. en kolay ulaşım tabii metro ile. Mavi hattı kullandığınızda yaklaşık 40 dakikalık bir yolculukla şehrin merkezi olan Syntagma Meydanı‘na ulaşmak mümkün. Havaalanından şehre gitmek için tek yön 10 Euro olan farklı bir metro bileti alınması gerekiyor. Diğer bir alternatif ise daha da ucuz olan (tek yön 6 Euro) otobüs seçeneği. Otobüsle de yaklaşık 90 dakikada şehir merkezine ulaşabilirsiniz. Taksi ise yaklaşık 45 – 50 Euro tutuyor.

Parthenon – Akropolis
M.Ö. 5. yy’da inşa edildiği tahmin edilen Akropolis, Atina’nın tam kalbinde bulunuyor. Atina’nın en bilindik simge yapılarından biri olan Parthenon da burada yer alıyor. Yapıyı şehrin her köşesinden görebilmek mümkün. Zamanında hazine olarak kullanılan Parthenon aynı zamanda Akropolis’teki en büyük tapınak. Giriş ücreti yetişkinler için 20 Euro ama bu ücreti ödediğinizde birçok turistik mekana da bu biletle ücretsiz girebilmeniz mümkün. Ayrıca Kasım-Mart ayları arasındaki her ayın ilk Pazar günü girişler ücretsiz. Muhteşem ışıklandırmasıyla, gece şehrin hangi noktasına giderseniz gidin Akropolis bir yerlerden mutlaka size göz kırpıyor. Zeus Tapınağı, Hadrian Kütüphanesi, Ulusal kütüphane ve tabiî ki Akropolis Müzesi görülmesi gereken diğer önemli tarihi yapılar.
Akropolis’ten aşağı doğru indiğinizde Monastraki Meydanı’na ulaşabilirsiniz. Atinalıların buluşma noktası olan Monastraki Meydanı aynı zamanda Osmanlılardan kalma bir camiye, bir sürü tavernaya, hediyelik eşya satan butiklere ev sahipliği yapıyor. Bu bölgedeki yolculuğunuzu tamamladığınızı düşünüyorsanız ara sokaklardan geze geze ya da metrodaki yeşil hattı kullanarak Syntagma Meydanı’na ulaşabilirsiniz. Parlamento binasının da bulunduğu bu meydanda geleneksel kostümleri içindeki askerlerin her saat başı yaptığı nöbet değişimini izlemek keyifli olacaktır. Syntagma Meydanı’nın hemen yanı başında bulunan National Garden dinlenmek için biçilmiş bir kaftan. İçinde irili, ufaklı bir sürü havuz ve bir de hayvanat bahçesi bulunan bu park aslında tam anlamıyla bir orman görünümünde.
Tekrar Syntagma’ya dönecek olursak meydanın tam karşısında bulunan araç trafiğine kapalı Ermou Caddesi’nde alışveriş yapabilir ya da bir kafede oturup frappe’nizi yudumlayabilirsiniz. Akşam yemeği için bolca alternatif sunan Atina’da şunu denemeyin diyeceğimiz bir lezzet maalesef bulunmuyor. Hatta Yunanistan’ın neresine giderseniz gidin, Türkiye’deki örneklerine göre daha ucuz ve daha taze olan deniz ürünlerinden mutlaka yiyin. Türk mutfağına çok yakın lezzetleri de deneyebileceğiniz restoranların başında Karamanlidika geliyor. Personelin sıcaklığı ve yemeklerin lezzeti bir numara!.. Plaka’da bulunan Yunan tavernaları da keyifli ve eğlenceli bir akşam yemeği için oldukça doğru bir seçim olacaktır. Eğer akşam yemeğini daha ucuza kapatmak isterseniz Gkazi’de Atina’nın en iyi gyros’unu (domuz etinden yapılan döner) yiyebilirsiniz. Genç nüfusun daha yoğun olduğu ve eğlencenin geç saatlere kadar sürdüğü bir çok mekan da bu bölgede.
Eğer Gkazi’deki eğlence mekanları sizi yorduysa ertesi gün, Kolonaki’de bulunan pahalı butikleri gezip, şık bir kafede kahvenizi içebilirsiniz. Kolonaki özellikle akşam saatleri kalabalıklaşıyor, kafe ve restoranlar dolmaya başlıyor. Ancak fiyatlar oldukça yüksek. Kolonaki’den teleferikle çıkılan Lycabettus Tepesi ise eşsiz bir Atina manzarası sunuyor. Şehir merkezindeki en yüksek noktalardan biri olan tepeden özellikle Acropolis manzarasını seyretmek inanılmaz keyifli. Lycabettus Tepesi, bize göre en güzel Atina manzarasının izlenebileceği nokta… Özellikle gün doğarken ve bizim gittiğimiz gibi akşamın çökmeye başladığı saatlerde kalabalıklaşan tepeye Kolonaki’den teleferikle veya eğimli bir patikayı yürüyerek çıkmak mümkün..
Şehirde konaklama için birçok alternatif var. Oteller genelde yoğun oluyor, rezervasyonunuzu erken yaptırmanızda fayda var. Syntagma Meydanı’nda yer alan Grande Bretagne ve King George, şehrin göbeğinde lüks bir konaklama sunarken, Metaxourgeio Meydanı’nda yer alan Stanley Hotel hem eğlence mekanlarına hem de metroya yakınlığıyla iyi bir alternatif olarak öne çıkıyor. Omonia bölgesinde de uygun fiyatlı birçok otel alternatifi var.
Konaklama seçenekleri için tıklayın
Giderek yaygınlaşan apart daire alternatiflerini de değerlendirip, konforlu bir ev ortamında da tatilinizi geçirebilirsiniz. Bizim mutlaka tavsiye edebileceğimiz Elegant Kerameikos Apartment da bu seçeneklerden biri…
Atina şehir merkezi deniz kenarında olmamasına rağmen, Pire Limanı bölgesi, Palaio Faliro veya Glyfada’ya giderek deniz keyfi de yapabilirsiniz. Pire’deki eski şehir bölgesi dar sokakları ve eski evleri ile ilgi çekici olabilir. Şehir merkezinden tramvay, metro veya otobüslerle bu bölgelere gitmek mümkün. Atina’ya gelmişken denize de girelim derseniz Bolivar Beach Club sunduğu imkanlarla keyifli bir alternatif olabilir. Girişi hafta içi şezlong ve şemsiye dahil kişibaşı 5 Euro. Yiyecek – içecek fiyatları da gayet makul. Ama esas güzel plajlar için daha güneye gitmek gerekiyor. Merkezde Akademi’nin yanındaki duraklardan kalkan otobüslerle yaklaşık 1,5-2 saat süren bir yolculuk sonunda güzel koylara ulaşmak mümkün.
Atina, şehrin her köşesine yayılmış simge yapıları, Yunan mimarisini yaşatan binalarıyla oldukça etkileyici bir başkent. Avrupa şehirlerinde görmeye pek alışık olmadığımız ama bize çok tanıdık gelen kalabalığı, karmaşası ve gürültüsüyle sürekli yaşayan bir şehir.
İyi tatiller…
Ayrıca okuyun:
Selanik; çok tanıdık bir Egeli
Yunan lezzetleri; bağımlısı olmamak elde değil
Geri bildirim: Avrupa’da vizesiz seyahat hayali |
Geri bildirim: Selanik; çok tanıdık bir Egeli |
Geri bildirim: Yunan lezzetleri; bağımlısı olmamak elde değil |
Geri bildirim: En popüler tatil yerleri: Top 25 |
Geri bildirim: Favori Yunan adalarında tatil | kolaygezi