Strazburg Gay Pride’da DJ bir arkadaşımın performans sergileyecek olması, 40 Euro’ya Ryanair’den gidiş dönüş uçak bileti fırsatı ve arkadaş yanında konaklama imkanı ile bir araya gelince hemen bir Strazburg planı içinde buluverdim kendimi. Maalesef Türkiye’den RyanAir seferi yok evet, ama ben 2013 yılında bir süreliğine Selanik’te yaşadığımdan dolayı yolculuğumun başlangıç noktası Selanik olmuştu. Selanik’ten direkt Strazburg’a uçuş yok o yüzden Strazburg’a en yakın noktalardan biri olan Almanya’nın Baden-Baden kentine vardıktan sonra kısa bir tren yolculuğu ile Strazburg’a ulaşabiliyorsunuz.
Avrupa’nın başkenti unvanını taşıyan kent aynı zamanda 1949 yılından bu yana Avrupa Birliği görüşmelerine ev sahipliği de yapıyor. Zaten Gare du Strasbourg’dan dışarı adımınızı atar atmaz garın sağ tarafında dalgalanan AB üye ülkelerinin rengârenk bayrakları ile o havayı hemen hissediyorsunuz. İlk işim yanında kalacağım arkadaşımın görevli olduğu Strazburg LGBTI çalışma grubu olan La Station’ı ve arkadaşımı bulmak oldu. Ertesi gün gerçekleşecek olan pride için oldukça hararetli bir çalışma vardı. Süslenen kamyonetler, pankartlar, flyerlar. Her yer bir kez daha rengârenkti. Onları orada bırakıp biraz çevreyi gezmeye karar verdim.
Şehrin belki de görülmesi gereken en önemli yapısı olan Notre Dame Katedrali tüm heybetiyle şehrin orta yerinde sizi selamlıyor. O kadar büyük ki şehrin neresine giderseniz ufak bir kısmını da olsa görebiliyorsunuz. Katedralin çevresini hatta tüm şehri çevreleyen tarihi yapılar sayesinde kendinizi Orta Çağ’da hissediyorsunuz. Yan yana dizilmiş kafeleri, mağazaları takip ederek hemen yakındaki Kleber Meydanı’na ulaşabilirsiniz. Haziran ayı ve havanın da güneşli olması nedeniyle ortalık turist kaynıyor. Yol yorgunu ve aç olmamın da etkisiyle ilk günkü gezintimi kısa tutup arkadaşlarla birlikte pub tarzında bir Fransız restoranına gidiyoruz. Tavsiye üzerine bacon ve peynir ile yapılan bir çeşit pizzaya benzeyen ‘Tarte Flambee’ ve Fransız şarabıyla harika bir akşam yemeği deneyimi yaşıyorum, hem de sadece 9 euro gibi bir fiyata.
Ertesi gün, adeta bir milli bayram kutlaması şeklinde geçecek olan onur yürüyüşü için erken uyandık. Fransa’nın ilk gay nikahlarından birinin kıyılmasıyla başladı kortej yürüyüşleri. Gay, lezbiyen, transeksüel, heteroseksüel, çoluk çocuk binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen bu etkinliğe bizdekinin aksine yerel yönetimler maddi manevi her türlü desteği veriyor. O yüzden de gayet koordineli ve organize biçimde gerçekleşiyor. Oldukça sıcak bir Strazburg gününde yapılan bu şenliğin sonrasında gece yapılan, arkadaşımın da konuk DJ olarak sahne aldığı büyük bir partiyle Strasbourg Gay Pride sona eriyor.
Bu arada Strazburg elbette sadece bir katedral ve bir meydandan ibaret değil. Botanik Bahçesi (Jardin Botanique), şehrin en eski evi olan Kammerzell, Alsas Müzesi (Le Musée Alsacien), Rohan Sarayı (Le Palais Rohan) diğer görülecek yerler arasında bulunuyor. Hatta zamanınız varsa Ill nehri üzerinde tekne turuna da katılabilirsiniz. Nehirdeki bariyerlerle, bazı noktalarda su seviyesi eşitlenerek teknelerin devam etmesi sağlanıyor. Bir çok kanalda uygulanan bu yönteme ilk kez şahit olduğum için izlemiştim yaklaşık 10 dakika boyunca.
Strazburg aynı zamanda Almanya’ya sınır kasabası olduğundan ve de Avrupa Birliği sayesinde sınırlar olmadığından yürüyerek küçük bir Alman kasabası olan Kehl’e gidebilmek mümkün. Siz de benim gibi yaya olarak ülkelerarası seyahat edip kendi rekorunuzu kırabilirsiniz.
Kehl tipik Alman evlerinin sıralandığı, Rhein Nehri’nin diğer tarafında bulunan, oldukça sessiz, sakin küçük bir Alman kenti. Eğer yaz aylarında gidiyorsanız nehrin hemen kenarında bulunan kendi yapay kumsalı bulunan, küçük bir beach club’ı andıran yazlık mekanda mola verebilirsiniz. Mekandaki müşterilerin çoğunun Türk olduğunu hatırlatalım. Eğer acıkırsanız kasabadaki küçük restoranlarda Alman birası eşliğinde Frankfurter lezzetli ve ekonomik bir alternatif.
Bir Paris olmasa da hafta sonu kaçamağı için ve tek bir biletle Strazburg’la birlikte Alman kentleri Baden-Baden ve Kehl’i görebilmek için tatil planları arasına alınabilir.
Bon voyage…
Geri bildirim: Paris; aşkın başkenti |
Geri bildirim: En popüler tatil yerleri: Top 25 |